Teyestey

Vevate
Editör

3

Alevi ve Sünni Zazalar üzerine söyleşi
ZazaPress
- PİR

4

Héş
Anonim (çorşme Süreg ra)

14

Awk bıd Leylê ez veyşaya
Cihat Kar

17

kam cınyandê xü ra tersenê?
Baba Qef

18

Çımê feleki kori bê
Koyo Berz

19

Ez nemıreno
İbrahim Doğan

25

Çek çek u Zım
Roşan Hayıg

27

Qewaxi o aşme
Ali Himmet Dağ

30

Basarağê isani ke gırê diya...
Asmêno Bêwayir

31

Veynde
Zerweş Serhad

32

Hardo Dewres
Usxan Cemal

34

Ez to fıkırêna
Mıhê Élişan

38

Germeya to ze vaya
Faruk Yakup

39





Wesari kami destıro?

Editor/Faruk Yakup

Meseleyê Zazayan roc bı roc bı süréta şarê ma miyan dı u xezete u internetan dı münaqaşe beno u cayê xü gino. Êy kı ma verdırê u nê wazenê ma gamê berzê ravey, çiyê do newe niyo u ma taqtikê merdımê wunasinan mısay.

Ma çıçi mısay; çiyê kı ma mısay noyo; "-Teşqele vecı u sereyê Zazaya meşqul kı". Nêy meseley helbet yenê hésabê tayın Zaza u Zazaist zi. Nameyê qısmê beno reqlam kewno manşetan u qısmê Zazaistê bini kı bı rıh u zeri ra ganê xü şenê bıdê mesele Zazaistey tari dı manenê. Hésab biyo hésabê mewlaxane. Tayın merdımi zi her wext, çıçi cayê dı esto, koti ra vengê vıcêno wuca dı rê. Héme fıkıran rê vanê "-E", héme goşan rê benê veng u qırıkanê inan dı wesari. Ê wesari inan kami destıro? U êyê Zazayan roşenê kami? Zazay kenê Kırdas u zıwanê Zazaki kenê Kırdaski. O zi qıym nê keno, bı qıseyê Sorani u Kırdaskiya zıwanê ma yê delal u zeri ra pak zi kenê têmiyan. No çi zi ina hetı nameyê gıroto u biyo "reform". Politiqayê no "reform" zi jewna name gıroto "Asıl Kürtler Zazalardır". Nameyê redkerdoxey (inkarcılıxey) biyo "reform". Qaşo no "reform" vıraştenı zıwanan biyaro pêser u biyaro nezdiyê pê. Tew tew tew...Kürdisti Awrupa dı Esperantoyê Kırdaski vırazenê. Şıma rê bınbarek bo... Malo kı gürwexana (fabriqa) ra vıcêno, éyni mal niyo kı zıwanê Zazayan dı yeno kar. Nêy çirê vanê fabrikasyon u bı raşteya zi éleqa cı çınyo

Zazay kamiyê? Êy kı bı zıwanê Zazakiya qısey kenê, êyê? Yan zi êy kı Zazaistey kenê, êyê? Yan zi êy Zazay kı Türkiye dı politiqayê resmi pawenê u wahêr vıcênê, êyê? Yan zi Zazayê ma yê Kürdisti, êyê? Qandê mı, êyê kı xü Zaza vinenê Zazay êyê.

Zazay biyê hirê lete. Nêy hirê letey benê hirê tarix u hirê ray. Kok u ecdad éyniyo, zıwan éyniyo tenya fıkırê siyasi dı vıryayen esto. No çi héme şaran dı esto. Qandê ma çiyê mühim oyo kı; ze ZazaPress ma nêy ferqi u na lete biyayenı vinenê. Ma héme pêserok u nuştoxanê Zazayan zi zey zengineya şarê xü u zıwanê xü vinenê. Zazay milletiyê u coxrafya cı zi ê ciyo.

Bı zewq u bı zeri weşeya, bı vengê do berz a huwena. Veng u huwatena mı o do bıreso şarê ma. Şarê ma rê vana; "-Şarê mın o delal bewnê ZazaPress Amor 14 zi vıcya. Hirê seri miyan dı 14 amori!!! Qedéhê xü hewanana u vana; "-Bı ganweşey a u bı sıhatê şımaya". Kes nê şeno wesarê koletey bıdo Zazayan mıl...



Alevi ve Sünni Zazalar üzerine söyleşi

ZazaPress

Bir süre önce, PİR Dergisi yetkilileri tarafından ZazaPress Dergisi’ne cevaplandırılmak üzere birkaç soru gönderilmişti. Anılan derginin sorularına verdiğimiz cevapları yeniden gözden geçirerek, bazı düzeltme ve eklemeler de yaparak, ZazaPress Dergisi Redaksiyonu’nun ortak görüşü olarak okuyucularımızın bilgisine sunuyoruz.
ZazaPress


PİR: ZazaPress
in kuramı, oluşumu, misyonu ve üstlendiği sorumluluğu özetleyebilir misiniz?

ZazaPress: Anadolu’da, nüfus itibariyle Türklerden ve Kürtlerden sonra üçüncü sırayı teşkil eden Zazaların; tarih, dil, din, sosyal, kültürel ve folklorik değerlerinin araştırılması, derlenmesi, unutulmaktan ve yok olmaktan kurtarılarak yayınlanması ve bu değerlerin insanlık kültürüne kazandırılması amacıyla yola çıkan ZazaPress, bu hedef doğrultusunda üstlendiği misyonu yerine getirmek için yoğun çaba sarf etmektedir.

Öteden beri, Zaza varlığını ve kimliğini inkar ederek, Zaza halkının hakkını ve tüm maddi-manevi değerlerini gaspederek kendi hanelerine kaydedip içselleştirmeye çalışan ırkçı-inkarcı odaklar, çıkarlarına ve kirli amaçlarına "zararlı" gördükleri ZazaPress başta olmak üzere, Zaza halkının haklarını savunan tüm Zaza oluşumlarına karşı düşmanca bir tavır içerisine girmiş ve akla hayale gelmeyen çirkinliklere başvurmaktan da geri kalmamışlardır.

Böylesine bir ortamda, Zaza kimliğinin inkarına ve Zazalara ait olan tüm değerlerin başkalarınca gaspedilip kendilerine maledilmesine tahammül gösteremeyen Zaza halkının yurtsever evlatları, gayet haklı olarak bu asimilasyoncu zihniyete karşı onurlu ve kararlı bir duruş sergilemek üzere, kendi öz değerlerine sahip çıkmayı, bunları korumayı ve gelecekteki Zaza kuşaklarına aktarmayı gaye edinmişlerdir.

İşte ZazaPress
in varlık nedeni kısaca budur. ZazaPressin bünyesinde bir araya gelerek aynı duygu ve düşünceler etrafında kenetlenen Zaza yurtseverleri olarak, en büyük gücümüzü sevgili Zaza halkımızdan alıyor ve geleceğe emin adımlarla, kararlılıkla ve umutla yürüyoruz.

Hiç kuşkusuz ZazaPress, Zazaların ilk yayını değildir. Bizden önce bu misyonu yüklenen, tüm engellere rağmen bu ağır yükü sırtlayan ve bize rehber olan önderimiz Ebubekir Pamukcu olmuştur. Zaza davasını savunan ve bizim için de temel teşkil eden ilk süreli Zazacı ve Zazaca yayın, Ebubekir Pamukcu tarafından 1985’te İsveç’te yayınlanan "Ayre" dergisidir. Daha sonra "Piya" ve diğerleri aynı misyonu yüklendi. ZazaPress, denilebilir ki "Ayre" ve "Piya" dergilerinin devamı, onların çizgisinin takipçisi ve halihazırda yayınlanan diğer dergilerin de bir nevi yedek motor gücü konumundadır. Bizden sonra gelecek yeni Zaza yayın organları da kuşkusuz olacaktır, olmalıdır. Zira üstlenmiş olduğumuz görevlerden biri de, bizden sonra bu bayrağı devralacak olan gelecekteki Zaza kuşakları için yazılı bir miras bırakmaktır.

ZazaPress
, Zaza yazım hayatında diğer Zaza yayınları gibi yazılı bir kaynak olarak Zaza basın tarihindeki yerini alacak ve gelecek kuşaklara bizim tanığımız ve aynamız olacaktır. ZazaPress, Zaza basın tarihinde karanlığı aydınlatacak olan bir meşaledir ve üstlenmiş olduğu mukaddes görevini sürdürmeye devam edecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.

PİR: Zazalar arasında Kızılbaş-Şafii sorunu sizce var mı? Şayet var ise, sorunun tanımı ile çözümüne yönelik öneriniz var mı?

ZazaPress: Öncelikle, Zaza halkını inanç bağlamında "Kızılbaş-Şafii" şeklinde ayırmanın yanlış olacağını düşünüyoruz. Biz, Alevi- Sünni terimlerini kullanmanın daha uygun olacağı kanaatindeyiz. Zira Sünni Zazaların hem Şafii hem de Hanefi mezhebinden olanları vardır. Olaya "Şafii" merkezli olarak bakmak yanlış sonuçlara yol açacaktır.

Zaza tarihinde, cinayet/kan davası, mera/arazi anlaşmazlığı, vb. gibi nedenlere dayalı, aşiretler/kabileler veya aileler arasında yaşanan sorunlar dışında, inançlardan kaynaklanan bir Alevi-Sünni kavgasının yaşandığına rastlayamıyoruz. Günümüzde de Zaza halkı arasında bir Alevi-Sünni sorunu yaşanmamaktadır. Kaldı ki, özellikle son yıllarda "Zaza" ortak paydasında buluşan ve belli bir istikamete yönelen Alevi-Sünni insanlarımız, birbirlerine karşı daha samimi ve hoşgörülü davranarak, dayanışma içerisinde bulunmaktadırlar. Bunun en belirgin kanıtı, son 20 yıllık zaman zarfında, Zaza davasını omuzlayan kitle bünyesinde mezhep ayrılığına dayalı herhangi bir sürtüşme ve çekişmenin yaşanmamış olmasıdır.

Şu anda, Zaza yurtseverleri kendi halkının dil ve kültürünün yok olmaması mücadelesini vermektedirler. Alevi ve Sünni Zazalar birlikte hareket etmekte ve birlikte çeşitli kararlar almaktadırlar. Kimse kimseyi inançlarından dolayı rencide etmemektedir. Bu süreç içerisinde, Zaza yurtseverleri arasında Alevi-Sünni sorunu gündeme gelmemiştir. Gelecekte de böyle bir sorunun çıkacağına ihtimal vermiyoruz. Zira biz olaya din/mezhep açısından bakmıyoruz. Kişi hangi inanca bağlı olursa olsun, veya inançsız olsun, bu o kişinin kendi özel tercihidir. Biz mücadelemizde "laiklik" prensibini savunuyor ve bütün inançlara saygı duyuyoruz.

PİR: Biz Kızılbaşlara yönelik; yazılı belgeli kaynaklarda mevcut olan çeşitli fetvalar var: "Kızılbaşların katli vacip, kanı helaldir. Kızılbaşların malı, canı, namusu helaldir. Kızılbaş öldüren gazi, Kızılbaş elinde ölen Müslüman şehit olur. Her iki halde olan müminler cennete giderler. Kızılbaşın kestiği yenmez, ona selam verilmez" vs.. fetvalarını uzatmak mümkün. Sizler Müslüman Zazaların evlatları olarak bu fetvalara yönelik inançlarınız ve görüşlerinizi açıklar mısınız?

ZazaPress: Sorunuzdaki, "biz Kızılbaşlar.. siz Müslüman Zazalar" şeklindeki tanımlamanızı yanlış bulduğumuzu belirtmek isteriz. Siz bu tanımlama ile Zazaları iki dinli göstermektesiniz. Yani size göre "Kızılbaşlık", İslam dışı bir din oluyor. Oysa biz Alevi-Sünni Zazaların tamamını İslam dininden ve Müslüman olarak görüyor, Aleviliği (Kızılbaşlığı) ve Sünniliği (Şafiilik, Hanefilik) de İslam dininin birer mezhebi olarak değerlendiriyoruz. Bu mezheplerin de İslam dininin farklı bakış açısı ile yorumlanmasından kaynaklandığı düşüncesindeyiz. Ki bu görüşümüzde yalnız da değiliz. Çünkü birçok Alevi dedesinin görüşü ve yorumu bu yöndedir. Bir insan eğer Allah’ın varlığına inanıyor ve Hz.Muhammed’i peygamber olarak kabul ediyorsa Müslüman sayılır. İslam’ın ilk şartı olan "kelime-i şahadet" budur. Alevi anlayışındaki "Allah-Muhammed-Ali" de bunun teyididir. İslam’ın diğer şartlarını (namaz, oruç, zekat, hac) yerine getirip getirmemek ayrı bir konudur. Günümüzde bu şartları yerine getirmeyen milyonlarca Sünni var ve bu durum onların Müslüman sayılmamaları için bir neden değildir. Kaldı ki, dinlerde farklı mezheplerin olması doğaldır. Örneğin, Hıristiyanlığın Katolik, Ortodoks, Protestan mezheplerinin farklı birer "din" olarak telakki edilmesi mümkün müdür?

Tarihsel süreç içerisinde, İslam dünyasının çeşitli coğrafi alanlarında yaşayan Alevi-Sünni halklar arasında meydana gelen mücadelelerin hemen hemen tamamının, yönetimler/hanedanlar arasındaki çeşitli çıkar ilişkilerinden kaynaklandığı bilinmektedir. Emevi-Abbasi, Selçuklu-Harzemi, Selçuklu-Buveyhi, Osmanlı-Timur, Osmanlı-İran, vb.

Anadolu’da ise, özellikle Osmanlı döneminde, devletin Sünni mezhebini resmileştirmesinden dolayı, Alevi (Kızılbaş, Caferi, Tahtacı, Nusayri, Rafizi, Şii) mezhebinden olan Zaza, Kürt, Türkmen, Arap, Fars kökenli kesimler, Osmanlı yönetiminin yüzyıllar süren baskı ve katliamlarına maruz kalmışlardır. Gerek resmi devlet fermanlarında, gerekse Şeyhülislamlık makamınca verilen çeşitli fetvalarda, Alevi mezhebini benimsemiş olan kesimlere yönelik önyargılı ve aslı astarı olmayan birtakım iddiaların ileri sürüldüğü doğrudur. Bunun sonucudur ki, halklar arasında çeşitli fitne tohumları ekilmiş ve Anadolu’daki Alevi-Sünni halklar karşı karşıya getirilmek istenmiştir. Osmanlı yönetiminin kasıtlı, maksatlı ve baskıcı tutumu nedeniyle; Zaza, Kürt, Türkmen kökenli Alevilerin, yüzyıllarca Osmanlı yönetimine karşı varlıklarını koruma mücadelesi verdikleri tarihi belgelerle sabittir. Osmanlının bilinen bu kirli oyunları, Kemalist rejim döneminde de zaman zaman uygulanmıştır. Maraş, Çorum ve Sivas olayları birer örnek olarak gösterilebilir.

Bizim açımızdan, değindiğiniz hususların hiçbir değeri yoktur. Söz konusu fetvalar ve iddialar, günümüzde artık anlamını yitirmiştir. Biz bu gibi boş ve temelsiz iddialara inanmıyoruz. Bunları cahillerin ve bağnazların ortaya atmış oldukları yalanlar olarak değerlendiriyoruz. Zira İslam dininin temel kaynakları olan Kur’an-ı Kerim’de ve Hz.Muhammed’in hadislerinde bu tür iddialar yoktur. Zaten mezhepler, daha sonraki dönemlerde ortaya çıkmışlardır. O dönemin mezhepleri bugünün parti ve örgütleri gibidirler. Sempatizanları arasında da kıyasıya bir rekabet ve mücadele yaşanmış, kanlı savaşlar meydana gelmiştir. Dolayısıyla taraflar birbirlerini çeşitli asılsız iddialarla kötülemiş, itham etmişlerdir. Bize göre, bu mezhepsel hizipleşmeler ve bağnazlıklar artık tarihin derinliklerinde kalmıştır. Biz geleceğe umutla bakıyoruz. Bizim vazifemiz, bilimsellikle, dinle, mezheple, akıl ve mantıkla bağdaşmayan bu gibi yalanları ve fetvaları tarihin çöplüğüne atmaktır. Kimden gelirse gelsin, Zazalar arasında nifak yaratmak isteyen çıkarcı unsurlara kesinlikle meydan vermemektir.

Alevi ve Sünnilerden oluşan ZazaPress kadrosu olarak, gayet rahatlıkla şunu söylüyoruz; hem Alevi, hem Sünniyiz. Bu da Zaza yurtseverliğinin bir gereğidir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, bizim din/mezhep anlayışını ön planda tutan herhangi bir düşüncemiz yoktur. Biz öncelikle; ortak dil, kültür, tarih ve coğrafyaya sahip olan Zaza halkımızın varlığının ve kimliğinin tanınması, kültürel haklarına ve özgürlüğüne kavuşturulması için mücadele veriyoruz.

PİR: Alişer ile Şeyh Said arasında direnişte bir dayanışmaları yoktur. Şeyh Said ile Seyid Rıza arasında da direnişlerinde bir dayanışmaları yoktur. Sizce dayanışmalarına ihtiyaçları mı yoktu, ya da aralarında sorunları mı vardı? Sizce neden dayanışmaları olmadı?

ZazaPress: Alişer ile Şeyh Said arasında, Ankara hükümetine karşı yapılan ayaklanmalarda bir dayanışmanın gerçekleştirilmemiş olması gayet normaldir. Herşeyden önce, Alişer Zaza değil, Alevi-Kürt (Kurmanc) kökenli olup, Kürtlerin çıkarlarına hizmet etmiştir. Alişer, 1921’deki Koçgiri direnişinde Sivas yöresinde yerleşik olan kendi aşireti dışındaki Alevi/Kızılbaş Kürt ve Zaza aşiretlerinden ciddi bir destek alamamıştır. Erzincan ve Dersim’deki aşiretlerden yardım görememiştir. Ki o dönemde, Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi, Sivas, Erzincan, Dersim’deki eşraf ve aşiret reisleri de Mustafa Kemal’in yanında yer almışlardır. Örneğin, Diyab Ağa, Meço (Mustafa) Ağa, Hasan Hayri Beg gibi şahsiyetler Dersim’i temsilen TBMM’ne gönderilmişlerdir. Sonraki dönemlerde ise Alişer’in, Mustafa Kemal ve Abdullah Alpdoğan gibi cellatlara methiyeler dizdiğini görmekteyiz. Dersim direnişinde de Alişer’in önemli bir rolü bulunmamaktadır.

Şeyh Said ile Seyid Rıza arasında herhangi bir dayanışmanın gerçekleşmemiş olması hususuna gelince; bunu, Seyid Rıza’nın "Alevi-Zaza", Şeyh Said’in de "Sünni-Zaza" olması ile ilişkilendirip, sanki aralarında bir "sorun" veya "düşmanlık" varmış gibi olayı bu şekilde lanse etmenin yanıltıcı olacağı inancındayız.

Şeyh Said’in 13 Şubat 1925’te isyan bayrağını Piran’da yükseltmesinin ardından, bölge genelindeki aşiret reislerine, ağalara ve beglere mektuplar yazarak tümünü Mustafa Kemal iktidarına karşı dayanışmaya ve başkaldırıya davet etmesi gerçeği gözardı edilmemelidir. Ayaklanma dönemindeki söz konusu yazışmalara ilişkin arşiv belgelerinin bir kısmı elimizde mevcuttur.

Şeyh Said, Alevi/Kızılbaş-Zaza aşiretlerine de mektuplar yazmış ve onları dayanışmaya çağırmıştır. Şeyh Said’in Varto’daki Alevi-Zaza olan Hormek aşireti reislerinden Halil, Veli ve Haydar Ağa’lara hitaben yazdığı mektubun tam metnini, M.Şerif Fırat, "Doğu İlleri ve Varto Tarihi" isimli eserinde yayınlamıştır.

Bir diğer belgeyi ise M.Nuri Dersimi, "Kürdistan Tarihinde Dersim" adlı kitabında yayınlamıştır. Bu belge, Dersim eski mebusu Hasan Hayri’nin Şeyh Said ayaklanmasına destek verdiğini ortaya koymaktadır. (Hasan Hayri o sıralarda, Mustafa Kemal’e muhalif olan Kazım Karabekir ve arkadaşlarının kurduğu "Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası" taraftarıdır.) "Elaziz Cephesi Kumandanı Şeyh Şerif" ve "Dersim Mebus-ı Sabıkı Hasan Hayri" imzalarını taşıyan ve "Hozat’ta Celalzade Mehmet Efendi vasıtasıyla" bütün Dersim aşiretleri reislerine gönderilen 06 Mart 1925 tarihli mektupta; "Sükuneti muhafaza ediniz. Yakında bir heyetle Dersim’e geleceğiz. Muvaffakiyetler" hususları yer almaktadır.

Ancak heyetin Dersim’e gitmesine fırsat kalmadan ayaklanma kanlı bir şekilde bastırılır ve yüzlerce Zaza insanı idam edilir. Elazığ’da idam edilenlerden biri de Dersimli Hasan Hayri’dir.

Tabii ki bu dönemde, Osmanlı despot idaresine son veren Mustafa Kemal'in Alevi/Kızılbaşlar için bir "kurtarıcı", hatta beklenen "Mehdi" ve bizzat "Alevi/Bektaşi" olduğu yönünde yapılan propagandalar da, Alevi-Sünni Zazalar arasında ciddi bir dayanışmanın oluşmasını engellemiştir. Hatta Varto’daki Hormek ve Lolan aşiretleri bu tür propagandalardan etkilenerek, hükümet güçlerinin yanında yer almış ve Şeyh Said güçleri ile çarpışmıştır.

Bu arada, şunu da kaydetmekte yarar görmekteyiz. Tarihin muhtelif dönemlerinde, bölgemize egemen olan güçlerin kendi çıkarları için aşiretler arasında sürekli ihtilaflar çıkardıkları ve bunu körükledikleri unutulmamalıdır. Alevi-Sünni Zaza halkının dayanışma içinde olması hep engellenmiştir. Düşmanın tarih boyunca uyguladığı "böl-yönet" taktiği, ne yazık ki günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.

PİR: Bizim Kızılbaş camiasında anlatılan bir şey var; "Şeyh Said direnişe başlamadan önce adamlarını Seyid Rıza’ya gönderir ve yardım talebinde bulunur. Seyid Rıza misafirlerini ağırlamak için kendi adamlarına koyun kestirir. Şeyh Said’in adamları kesilen koyunları, ‘Kızılbaşlar kestiği için’ yemezler: Durumu gören Seyid Rıza misafirlerine der ki: ‘Buyrun sizin adamlarınız kessinler!’ Kalkıp keserler. Abdest alıp namaz kılmak için su isterler. Su getirilir. Getirilen suyu dökerler. Kendileri yeniden doldurup abdestlerini alıp namazlarını kılarlar. Sabahleyin misafirler ayrılıp gitmeden önce Seyid Rıza’ya son sözünü sorarlar. Seyid Rıza da: ‘Siz bizim kestiğimiz kurbandan yemediniz, getirdiğimiz suyla abdest alıp, içmediniz. Bu halde biz nasıl size güvenip de sizinle aynı saflarda savaşacağız’ der." Bizim Kızılbaş camiasında bu yaklaşım çok yaygındır. Doğruluğu veya yanlışlığı ayrıca tartışılabilir, nazik bir konudur bu. Tartışmaya da çalıştık, tartışmayı da bir biçimiyle sürdürüyoruz. Sizin cemaatte bu konu nasıl bilinir. Sizin görüşleriniz nedir?

ZazaPress: Böyle bir olayın yaşandığına dair hiçbir kanıt yoktur. Ayrıca, Sünni Zazalar arasında "söylenti" kabilinden dahi olsa böyle bir olayın mevcudiyetini duymadık. Şeyh Said ayaklanması ile ilgili gün yüzüne çıkan resmi ve gayri resmi belgelerde, ayaklanma ile ilgili yerli ve yabancı kaynaklarda böyle bir olayın varlığına rastlanılmamıştır.

Şeyh Said’in Dersim’e bir heyet gönderme düşüncesi olmuştur, ancak gerçekleşmemiştir. Daha önce, M.Nuri Dersimi’den aktardığımız gibi, Elaziz Cephesi Kumandanı Şeyh Şerif, Şeyh Said’in bilgisi dahilinde Dersim eski mebusu Hasan Hayri ile Elaziz’in Hüseynik köyünde görüşmüş ve onunla birlikte tüm Dersim aşiret reislerine hitaben, "yakında bir heyetle Dersim’e gelecekleri" hususunun belirtildiği bir mektup kaleme almış ve Dersim’e iletmiştir. (M.Nuri Dersimi, mektubun metnini yayınlamış, ancak heyetin ziyareti konusunda hiçbir bilgi vermemiştir.)

Bunun akabinde Şeyh Said, hicri 7 Ramazan 1343 (1925) tarihinde Şeyh Şerif’e gönderdiği bir mektupta; "Dersim ne haldedir, lehimize veya aleyhimize midir?" demek suretiyle, bilgi istemiş ve Dersim’in tavrını merak etmiştir. (Anılan mektubu, Şark İstiklal Mahkemesi Savcısı Ahmet Süreyya Örgeevren, "Şeyh Said İsyanı" adlı kitabında yayınlamıştır.)

Ayaklanmanın Darahini Sorumlusu Modanlı Feqi Hasan Fehmi’nin 9 Mart 1925’te Şeyh Said’e gönderdiği uzunca bir mektubun bir paragrafı aynen şu şekildedir: "Dersimlileri ve Kiğilileri daire-i ittifaka getirmek için, Çan’lılara, o cephe kumandanına, Şeyh Şerif Efendi’ye yazmış ve yazıyorum. Bilcümle muhalifleri ittifaka getirmelerini ve bu babta son derece azimli çalışmalarını tebliğ etmiştim ve yine edeceğim." (bu mektup arşivimizdedir).

Ancak ne yazık ki olayların seyri, ne Şeyh Şerif’in, ne de bir başka heyetin Dersim’i veya Seyid Rıza’yı ziyaret etmesine zaman ve imkan bırakmamıştır. Şeyh Said’in Alevi/Kızılbaş halkımız hakkındaki görüşleri çok nettir. Şeyh Said onları rencide edici hiçbir tutum içerisine girmemiştir. Şeyh Said’in Alevi/Kızılbaş Hormek aşireti reislerine gönderdiği mektupta; "..hidayeti Rabbani ile dini mübini Ahmedi’yi, kafir olan Mustafa Kemal’in yedi zulmünden tahlis etmek (kurtarmak) gazası niyetiyle Şuşar’a hareket edildi. Bu gaza ve cihadın MEZHEP VE TARiKAT TEFRiK EDiLMEDEN, ‘Lailahe illallah Muhamedün Resulüllah’ diyen bütün İslam muvahhidleri üzerinde farz olduğundan... Müslüman aşiretinizin de bu cihadı ekbere itba edeceğine (katılacağına) itimadım berkemaldir (tamdır)" demek suretiyle, Alevi/Kızılbaşlığı bir "mezhep" ve Hormek aşiretini de "Müslüman" olarak kabul etmiştir. Bu mektup, aktardığınız söylentinin doğru olmadığını kanıtlamaktadır.

Öte yandan Sünni Zazalar arasında, yaşlıların zaman zaman gözyaşlarını tutamayarak; "şarê ma Dêrsim di qetil bi" (halkımız Dersim’de katledildi) demelerinin bizim açımızdan büyük bir anlamı vardır. Ki bu sözler, Sünni Zazalar’ın kendilerini halk olarak Alevi/Kızılbaş Zazalardan ayrı görmediklerinin en çarpıcı göstergesidir.

PİR: Bizim Kızılbaşlar arasında; "biz Tırklarla yaparız da, Kurolarla (Şafiilerle) yapamayız" diye bir söylem var. Bu size ne anlatıyor?

ZazaPress: Söz konusu ifadenin Alevi/Kızılbaşlar arasında ne maksatla ve neye dayanılarak kullanıldığı hakkında açıklayıcı herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Ancak, Dersimli Zaza Alevilerin Kürtlere "Kurr" dediklerini biliyoruz. Kürtlerin büyük çoğunluğunun Sünni/Şafii mezhebinden oldukları da bir gerçek. Zazaların ve Arapların Alevi olmayan bir kesimi keza Sünni/Şafii’dirler. Türklerin Alevi olmayanları ise Sünni/Hanefi mezhebindedirler. Bu durumda, hedef Şafiilik ise, neden Şafii Zazalar veya Şafii Araplar değil de Şafii Kürtler?

Eğer, İdrisi Bitlisi’nin organize edip Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’in emrine verdiği Kürt Beylerinin buyruğundaki Şafii Kürtlerin Kızılbaşlara yönelik giriştikleri katliamlardan, yahut Osmanlı Padişahı Abdülhamid’in tümüyle Şafii Kürtlerden oluşturduğu meşhur Hamidiye Alayları’nın Kızılbaşlara uyguladığı zulüm ve baskılardan dolayı Kürtlere karşı böyle menfi bir tavır alınıyorsa, Kürtlerin en büyük suç ortağı olan Türklere karşı neden aynı tepki gösterilmiyor? Bunu anlamış değiliz.

Aslında biz burada sorunuzdaki çelişkiyi ortaya koymak istedik. Yoksa, Türk ve Kürt halklarına karşı herhangi bir düşmanlığımız söz konusu değildir. Yönetici kadronun işlediği suçlardan dolayı halkları sorumlu tutmanın ne kadar yanlış bir davranış olacağının bilincindeyiz.

PİR: Bizim izlediğimiz kadarıyla Zaza aydınları ve eğilimlerinde Kürt düşmanlığı yapılmaktadır. Sanki kim daha çok Kürt düşmanlığı yaparsa o daha iyi, daha büyük, daha çok Zaza oluyormuş gibi bir yaklaşımları var. Kürt düşmanlığı yapılmadan, Zazaların kendilerini ifade etmeleri, kendi öz örgütlenmelerini yapmaları mümkün değil mi?

ZazaPress: Sorunuzdaki "Kürt" sözcüğü yerine "Kürtçü/Kürdist" sözcüğünü kullansaydınız daha uygun olurdu. Çünkü bizim Kürt halkı ile değil, Kürtçü organizasyonlarla anlaşmazlığımız var. Kaldı ki, Zaza yurtseverleri olarak ne Kürt halkı ve ne de Kürtçü kesim ile herhangi bir düşmanlığımız yoktur. Türk halkına da düşman değiliz. Zaza varlığına tahammül gösteremeyen, Zaza kimliğini inkar eden, Zaza dilini ve kültürünü yok sayarak asimilasyoncu politikalar uygulayan Türkçü ve Kürtçü zihniyetin karşısındayız. Bizim sadece inkarcı ve imhacı despotlarla sorunlarımız vardır. Zaza aydınları, Kürt/Kürtçü düşmanlığı yapmamaktadır. Aksine Kürtçü çevreler, Zazaları müstakil bir halk olarak kabul etmemekle Zazalara en büyük düşmanlığı yapmaktadırlar. Bu tavırlarıyla, Türk şövenistlerini dahi geride bırakıyorlar.

Gerçek şu: Türk şövenistleri devlet eliyle son 70 yılda Zazaca’ya sadece "yasak" koydu. Kürt şövenistleri ise "Kürt lehçelerini birleştirme" adına, Zazaca’ya binlerce Kürtçe kelime sokuşturarak Zazacayı Kürtçeleştirme uygulamasını başlattılar. Amaç ise, kısa bir süre sonra Zazaca’nın Kurmanc ve Soranlar tarafından "anlaşılırlığını" sağlamak. Ve böylece dünyaya yeni gözlerini açacak Zaza yavrularının, öğrenecekleri bu "Zaza Kürtçesi" ile ne kadar halis muhlis "Kürt oğlu Kürt" olduklarını onlara benimsetmek! Hele hele son yıllarda "Zaza" ismine konulan ambargo da ayrı bir skandaldır. İşin ilginç olan yanı ise, Zazaca’ya Kurmanci ve Sorani’den kelimeler aktararak "Zaza Kürtçesi" yaratmaya kalkışanlar, nedense Zazaca’dan Kurmanci ve Sorani’ye kelimeler aktarmayı düşünmemişler. Çıkardıkları yayınlar, tüm icraatlarını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu operasyonun tek amacının, Zazaca’yı katlederek tarihten silmek olduğu gayet açıktır.

Diğer taraftan, Avrupa’daki bazı Kürt kuruluşları,䈸卐Ā̀老堂ࠀ̀瘜䈸䵉砀ఀ䠀䠀拓䀂ः刂Ȫ⠅ﰃ_ⰁⰁ朌怉Ā搀āĀĀ༧Ā싿뗿ꔌꬉࠀ_䈸䵉က䠀ĀȀ䠀ĀȀ䈸䵉ഄЀ砀䈸䵉ࠀ䈸䵉਄Ā䈸䵉ဧ਀ĀȀ䈸䵉䠀⼀晦Ā氀晦؀Ā⼀晦Āꄀ骙
؀Ā㈀Ā娀؀Ā㔀Āⴀ؀Ā䈸䵉瀀￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿￿䈸䵉ࠄကĀ䀂䀂䈸䵉༄yaklaşırız. Ama onlar bizi "Kürt" yapmak istiyor. Aslında biz onlara değil, onlar bize düşmanlık yapıyorlar. Onların da Türk ırkçılarından hiçbir farkları yoktur. Biz, Zaza varlığı ve kimliğinin tanınması, dili ve kültürünün gelişmesi için yürüttüğümüz mücadeleyi, Türk ve Kürt şövenizminin asimilasyonundan kurtulmak için veriyoruz. Kürt ve Türk dillerinin bize zorla dayatılmasını istemiyoruz. Bu baskı ve dayatmayı reddetmemiz en doğal ve demokratik hakkımızdır.

PİR: Yaşadığımız coğrafya parçasında, tarihin çeşitli dönemlerinde bir çok katliamlar ile soykırımlar yapılmış. Ermeni, Süryani-Asuri, Keldani, Ezidi, Türkmen, Rum, Kızılbaş-Zaza vd.. Sizce Ermeni, Süryani-Asuri, Keldani, Ezidi katliamlarında, genel olarak Zazalar ve özel olarak Müslüman Zazalar da rol oynamış mı? Eğer oynamışlarsa Zazalar adına özür dilemeyi gerekli görüyor musunuz?

ZazaPress: Adlarını zikrettiğiniz halklar içerisinde, Anadolu coğrafyasında tarih boyunca en çok baskı gören, hakları gaspedilen, zulme ve katliama maruz kalanlar Zazalar olmuştur. Osmanlı arşiv belgeleri, Kürt Tarihi/Şerefname, Tac’üt-Tevarih, vb. kaynaklar, Osmanlı-Kürt ittifakı sonucu teşkil edilen birliklerin Kızılbaşlara karşı giriştikleri vahşetlere tanıklık etmektedirler. Anadolu’da 400 yıl boyunca çoğu Zaza olan Kızılbaş kanı akmıştır. Bir görüşe göre, Sünni Kürtlere komşu olan Kızılbaş Zazaların bir bölümü, kendilerine yönelik soykırımı bertaraf etmek için Sünni mezhebine girmiş, Sünni Kürt bölgesi ile Kızılbaş Zaza bölgesi arasında set oluşturmak suretiyle diğer Kızılbaşların (kuzeydeki) imhasını önlemiştir. Bölgenin bugünkü yerleşim yapısına bakıldığında, Sünni Zazaların, kuzeydeki Kızılbaş Zazalar ile güneydeki Sünni Kürtler arasında adeta bir tampon konumunda oldukları görülür. Yaklaşık 500 yıldan beri bu böyledir. Konunun detaylı bir şekilde incelenmesi gerekir.

Osmanlı döneminde, Ermenilerin 1915 yılına kadar merkezi yönetimle ciddi bir sorun yaşamadıklarını Ermeni kaynakları da itiraf etmektedir. Bundan dolayıdır ki, Osmanlı yönetimi Ermenileri "millet-i sadıka" (sadakatli millet) diyerek övmüştür. Ermeniler bu süreçte, yerel Kürt beylerinden gördükleri baskıları Osmanlı yönetimine şikayet ederek önlem alınmasını talep etmiştir. Kürt Beyi Bedirxan’ın 1843-1846’da Mardin-Hakkari bölgesindeki onbin Süryani/Nesturiyi katletmesi olayının akabinde, Bedirxan’ın tedip edilmesi için Ermenilerin Osmanlı ordusu ile ittifak ettiğini, hatta Bedirxan’ın Ermeniler tarafından yakalanıp Osmanlı yönetimine teslim edildiğini Ermeni tarihçilerinden öğrenmekteyiz.

Esasen ciddi anlamdaki Ermeni, Süryani-Asuri katliamı ve sürgünü, Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasının ardından, Nisan 1915’te başlar ve dört yıl sürer. Kürtlerden oluşturulan Hamidiye Alayları’nın bu katliamlarda büyük payı vardır. Ne Alevi/Kızılbaş ne de Sünni Zaza aşiretleri Hamidiye Alayları’na alınmamıştır. Bırakın Zazaların katliam yapmasını, bizzat Zazalar 400 yıl boyunca baskı, zulüm ve katliam görmüştür. Son olarak, 1925’te Sünni Zazalardan, 1937-38’de de Alevi Zazalardan onbinlerce insan katledilmiş, onbinlercesi de Batı Anadolu’ya sürgün edilmiştir. Bu gerçeğin de tarihçilerce dünya kamuoyunun gündemine getirilmesi gerekir.

Zazalar Ermenilerle hep barış içinde yaşamışlardır. İki halk birbirlerine kız alıp vermiş, hısım-dost ve kirve olmuştur. Ermeni katliamında, Zazalar pekçok Ermeni ailesini kurtarmış, saklamış, barındırmış ve onların çocuklarını şefkatle kucaklamıştır. Yetim Ermeni çocuklarını da büyütüp kendi çocuklarıyla evlendirmiştir. Zazalar, insanlık tarihinin bu yüz karası olayını kınamışlardır. Zaza yurtseverleri olarak, bütün katliam ve soykırımları bir kez daha lanetliyoruz. Zazaların Ermeni soykırımında herhangi bir rolleri olmamıştır, eğer olsaydı, elbette ki özür dilerdik.

PİR: Bugün Zaza milleti adına Zazaistan haritası yapanlar var. Bu harita içinde Zazalara ait olmayan topraklar da var. Örneğin Batı Ermeni yurdu (aşağı Hayasta). Biz bu tür politikanın, başta Zaza milletine, komşuları olan halklara zararı olacağı kanısını taşımaktayız. Bu konuya dair görüşünüz ne?

ZazaPress: Biz, bize ait olmayan toprakları sahiplenmiyoruz ve haritaya da dahil etmiyoruz. "Zazalara ait olmayan Batı Ermeni yurdu" ifadesi ile hangi bölgeyi veya yerleşim birimlerini kastettiğinizi anlayamadık. "Zazaistan" olarak adlandırdığımız coğrafi bölge, en az bin yıldan beri Zazaların çoğunluk teşkil ettikleri bir alandır ve sadece Dersim ile sınırlı değildir. Söz konusu haritaya, Zazaların çoğunluk teşkil etmedikleri yerler alınmamıştır.

Burada sizin de içine düştüğünüz bir yanlışı düzeltmek istiyoruz. Gerek Ermeni diasporasının, gerekse Ermenistan hükümetinin resmi yayınlarında, "Batı Ermenistan" olarak adlandırılan bölge kapsamına, Bingöl, Elazığ, Erzincan gibi en büyük Zaza illeri de alınmıştır. Bize göre bu politika yanlıştır ve Zazaların hakkını inkara yöneliktir.

Kürtlerin ise tüm Zaza yerleşim birimlerini "Kürdistan"a dahil ettikleri bilinmektedir. Ayrıca, Avrupa’da çıkan bazı Asuri-Süryani yayınlarında, Harput için "4 bin yıllık Süryani kenti" deniliyor ve "Asuristan"a dahil ediliyor. Türklerin politikası da malum.. Zazalara haksızlık edilmiyor mu acaba?

Bu konuda son olarak şunu söylüyoruz: Bize göre, bugün kim nerede yaşıyorsa orası onun yerleşme yeridir. Eğer bir ilde/bölgede; Zaza, Kürt, Türk, Ermeni, Arap, Süryani, vb. halklar birlikte yaşıyorlarsa, hepsinin okulu olsun, hepsi ana dilleriyle eğitimini yapsın, kültürlerini geliştirsin, kendi inançlarına göre ibadetlerini yerine getirsin istiyoruz. Hepsi kardeş gibi, özgürce ve huzur içinde bir arada yaşasın istiyoruz. Öncelikle bunu arzuluyor ve belli sınırlara hapsedilmiş alanların kimsenin çıkarına olmayacağını düşünüyoruz.

PİR: Bugün Zazalar arasında çeşitli farklı eğilimler var. Sizce aralarında geniş bir birliktelik (dayanışma) sağlanabilir mi?

ZazaPress: Zazalar arasında farklı eğilimlerin olmasını doğal karşılıyoruz. Bu durum sadece bize özgü bir şey değil ve her toplumda görülebilmektedir. Tabii ki asgari müştereklerde geniş bir mutabakat sağlanabilir. Ancak bu birliktelik, orta vadede taraflar arasında uygun zeminin hazırlanmasıyla mümkün olabilir. Bunu imkansız görmüyoruz. Zazalar arasındaki mezhep veya siyasi görüş farkı onların bir araya gelmemesi için bir neden değildir. Her şeyden önce tarafların siyasi görüşleri ve inançları ne olursa olsun, birbirlerine karşı hoşgörülü ve saygılı olmak durumundadırlar. Bunun için de öncelikle Zaza halkının aydınlarına, yurtseverlerine önemli görevler düşmektedir. ZazaPress kadrosu bugün bu görevi üstlenmiş ve pratikte bunun ön hazırlıklarını uygulamaya koymuş bulunmaktadır.

PİR: Sizce Zazaların, memlekette, "Zaza halkını temsil etmek amacıyla" açık (yasal) bir partiye ihtiyaçları var mı? Böylesi bir parti için altyapı çalışması var mı?

ZazaPress: Zazaların, ülkede Zaza haklarını savunan yasal/legal bir siyasi partiye uzun zamandan beri ihtiyaçlarının bulunduğunu söyleyebiliriz. Kürt haklarını ön plana çıkaran bugünkü DEHAP veya HAK-PAR benzeri bir Zaza siyasi partisi zamanında kurulmuş olsaydı, Türkiye ve dünya kamuoyuna, Zaza halkının hakları ve kimliğinin tanınması mücadelesini çok daha rahat bir şekilde duyurabilir, Zazaları Türkçü ve Kürtçü tezlerin etkisinden kurtarabilirdi. Bununla birlikte, binlerce Zaza genci de şu veya bu örgüt için boş yere kanını ve canını vermemiş olurdu. Zaza gencinin "kimlik"sizliği, yoğun propagandaların da etkisiyle onu ister istemez Türk ve Kürt kimliklerine sarılmaya itmiştir. Bunun sonucu olarak, binlerce Zaza insanı Türk veya Kürt kökenli olduğuna inandırılmıştır. Bu tatbikat, asimilasyondan da öte vahşi bir cinayettir. Yasal bir Zaza siyasi partisi için henüz uygun zemin oluşmamış ise de, buna yönelik hazırlıklar yapılmaktadır. Temennimiz bu hazırlıkların bir an önce hayata geçirilmesidir.

PİR: "Anatolya Halkları Demokratik Cumhuriyeti" önerisine yönelik görüşleriniz var mı?

ZazaPress: "Anadolu Halkları Demokratik Cumhuriyeti" veya benzeri isimleri öne çıkaran öneriler yeni değildir. Bu tür öneriler zaman zaman bazı çevrelerce ortaya atılır, bir süre tartışılır, sonra da unutulur.

Doğu Perinçek, Abdullah Öcalan ile ilişki kurduktan sonra, 1991’de böyle bir öneriyi gündeme getirdi ve çıkardığı "Yüzyıl" dergisinin kapağına, "Askerler, politikacılar, aydınlar öneriyor: Türkiye’ye yeni isim" manşetini atarak konuyu işledi. Burada değişik kesimlerin görüşlerine yer verildi. Kürtçü görüşten olanlar, "Türkiye" isminin yerine; "Türk-Kürt Cumhuriyeti", "Türk-Kürt Federatif Cumhuriyeti", "Türk-Kürt Birleşik Halk Cumhuriyeti", "Türk-Kürt Halklar Federasyonu Cumhuriyeti", "Türk-Kürt Cumhuriyetler Birliği", "Türk-Kürt Federal Devleti", "Türk-Kürt Birleşik Cumhuriyeti" gibi isimler önerdi.

Abdullah Öcalan’ın yakalandıktan sonra dile getirdiği "Demokratik Cumhuriyet" tezi ise, "Türkiye" adının değiştirilmesinden ziyade, Türk ve Kürt eksenli olarak sistemin demokratikleştirilmesine ilişkin talepler içermektedir.

Kürtçü görüş, olaya sadece "Türk-Kürt" mantığından bakarak, Zaza, Arap, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza, Ermeni, Süryani, Rum, Boşnak, Arnavut ve diğer halkların varlığını inkar ettiğinden dolayı, adaletsiz, hukuk dışı ve anti-demokratik bir görüştür.

TC kurulmadan önce, kurtuluş savaşının, "Anadolu ve Rumeli Müdafaayi Hukuk Teşkilatı" adına başlatıldığı bilinmektedir. Belki de ırkçılığı çağrıştırdığı için "Türkiye" adı kullanılmamıştır. Aksi halde birlik sağlanamaz ve zafere ulaşılamazdı. Nitekim Erzurum ve Sivas Kongrelerinde de belirtildiği gibi, "bütün unsurları" kapsayıcı olması gerekiyordu. O dönemde, Sovyet devriminden esinlenenlerce "Anadolu Şuraları Cumhuriyeti" tasarısı da önerilmiştir. Ancak, sonuçta "Türkiye" adı seçilmiş, 23 Nisan 1920’de "Türkiye Büyük Millet Meclisi"nin açılışında bu isim kullanılmış, 1923’te de devletin adı olmuştur.

Mustafa Kemal, 1924’e kadar birçok konuşmasında; "Türkiye halkı", "Türkiye milleti", "Türkiye ordusu" gibi kavramları kullanırken, daha sonra "Türkiye" yerine "Türk" adını tercih etmiştir. Çünkü 1924 Anayasası’na şöyle bir madde eklenmiştir: "Türkiye’de din ve ırk ayırt edilmeksizin yurttaşlık bakımından herkese Türk denir." (Şimdiki Anayasanın 66. Maddesi ise şöyledir: "Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür"). Ve sonra, 80 yıl boyunca inkar ve imha politikası yürütülmüştür. Türkçü görüş de Kürtçü görüş gibi inkarcı ve çağdışıdır. Her iki görüşü de reddediyoruz.

"Anadolu Halkları Demokratik Cumhuriyeti", "Anadolu Halkları Cumhuriyeti" veya kısaca "Anadolu Cumhuriyeti" gibi, tüm kesimleri içine alan bir ismi benimsiyoruz.

ZazaPress
; demokratik sistem içinde, Anadolu’daki tüm halkların eşit haklara dayalı birlikteliğinden yanadır. Hiçbir toplumun dilini ve kültürünü inkar etmez, onlardan da aynı duyarlılığı, Zaza diline ve kültürüne göstermelerini bekler.

ZazaPress Dergisi
Redaksiyonu



Héş

Anonim
(çorşme Süreg ra)

Dewan dê Dımliyan dı edeto cıni arêbenê pêser, şınê çorşme ra xü rê koli arêdanê. Koli arêdanê kı xü rê zımıstani bıveşnê.

Çend cıni benê jew piya şınê. Cayê kı nê şınê çorşmey koyo. Wuca dı her kes koliyanê xü aredano, barê xü resendê xü ya gırêdanê u çekenê xü miyane, ê bımiyaneya anê qandê kı dewarê ina çınyo. Barê cınekerda jewi dıha vêşi dekerdo, dıha gırano. Nê cıniy hemme yenê. Nameyê na cınêker zi Zela.

Zelı pey dı manena. § bini dıha rew şınê. Şano vanê "-Serdo, tariyo. Hendıkı teber nêbiyo tari, ma şırê kêydê xü. ma rew şırê kêye."

Nê embazê Zeli şınê. Zelı peyni dı manena. Qandê kı barê cı bol gırano. Na yena bena nezdiya dewı, kena dew miyan kewo, pêy ra heşê kı ko (koy) ra ameya, haluna cı ya koy miyan dı. Heşı xü rê ko miyan dı ca vıraşto. Haluna xü ra ameya u na cınêker taqip kerda, ameya. Cınêk senin kı peyni dı menda. Heşi zi vano;

-Embazê nêy şinê, na pey dı menda, edo bışa nay xü rê biya ra.
Na kışt a kışt cınêki şınê kewnê dew miyan u barê xü akenê u nê vanê; "-Zel ma pey dı bi qey a zi ame."

Nê nêzanê a ameya niyameya. Herkes wuca dı vıla beno şıno kewno kêy dê xü. Xeş zi xü peyra çekena bar dê Zel ser Zel pey ser bı bar dê xü ya kewna erd. Na gunena er ro , na barê Zel kolandê cı ra akena u çekena xü doşi, xü miyane sero u gina ana koy ser. Na xü rê ko miyan dı cayendo bol nerm u weş vıraşto, na cınek wuja dı na kışt a kışt kırena, heşa bıquweta, na seni ki nay çekena xü miyani ser deqiqeyê dı remnena bena. Na nay gina çekena koyan pey, dıha cinek qirena qirena veng nêşıno dewıjan.Wexto ki sifte nay çekena erd, Zel tersa ra kewna erd u xewirena. Na wexto ki fine dı na heş zê dew xü verdı ki vinena,tersena, xevirena. Na heş, çı wext ki Zel bena xeberê keydê Zel nêbena. Nê weynenê ki dınya bı tari, na Zelı niyamê. Bı şan Zel niyamê. Tutê Zel zi weyşano, şıtê marda xü wazeno, bermeno. Nê vanê ;
-Na Zel kê dı şi?
Nê vane na no embiryandı, ê embiryandı şi. Ne ê embiryanan ra perin ra pers kenê. Hemmê vane ki heyya fılan ca ma pê hettibi, ma piya amey. Heyani erdandê dewı ma piya amey. Wuja ra dıh amare berey bi ma dıha nê di, a ma dıma bi. Ma nêdi. Ca o ki embiryane cı vane ki heyya wuja madı bi . Merdey cı u dewiji şınê wujana dı geyrenê, nê winenê ki barê Zel wuja dı erdo yo. Barê koliya erdoyo, resen pa gıredayeyo, Zel çınya. Tekê sewlandê cı her ju hetê cayena erzyayo. Tekendê sewle cı wuja dı vinenê, teke kışta bin dı vinenê . Barê cı zi vinenê laberê Zel çınya. Wexta ne zanê ki Zel çiye ameyo serê, ya jew ay remnaya yan zi heywanê cı berda. Zel bare ciyo wuja dı , sewlw cı yê wujadı bı xü çinya. Ya kes Zelı remnaya yan zi kes ay kışta. Ninan bı heftana bı mengana Zel geyrenê. Nê çorşmey wuja geyrenê, geyrenê, Qethe ê qındırgi xü destana tadana tadana, kena zê doşeg, kuncuke dı Zel rê hadırê kena u na gina Zel bena wujay ser. Destê xü dana er ro vana wutya erd wuşko tıdo serd bigirê ,Tı do nêweş bê. bı destana bı işaretana Zel rê vana:

-Wutya dı roşı, wutya ra mêwerzı. Na fına şıkeftê xü ra vicena, şına şına wexto ki na Na şına tenekê manena na Zel yena xü. Zel weynena kı aya şıkefta heşidı ra, çiyo boyuno çorşmey cı dı wuja ra boya heşi yena. Zaten heş çiyê ana se newena, hewt roji pawena, bena boyın hewna wena. Edetê heşa wuni yo. Hetta boy nêdefine çiyê newenê. Na weynena boya yena na vana wullı wutya caye heşo. Ê no seni biyo mı edo seni wutya ra bıreyya. Çare çınyo. Cinek werzena pay weynena ne qulla ne lojına ne kebera ne çiyeno aya zerrê dı tenekê maneno hum humma heşi yena , heşa cer re hummêna gummêna aya yena. Na weynena ki heş siyê da gırd dimdê roşni amê zerrê heş bı xü zi kewna zerrê, Zel weynena ki na cıre nano teze u germ ardo u Zelı rê şami arda , kergı arda, goşt arda.Na Zel rê vana;
- Eza adır kena tı zi bê na kerger bıpewjı. Na destê xü sawena Zel ra cı ra bol hes kena yanı na vana;
- Edo to rê xırabey nêkera, destê xü sawena seredê Zel ra, porê Zel boy kena , destê xü dana lıngandê cı ser, destê xü dana destandê cı ser wuni rıyê xü kena weş, huwena weynena rı dê cı ra, yanı vana; "Mı ra mêtersi edo to rê çıyê nêkera" . Na perrena mıllê kerger serey cı cıkena u dana Zel dest , bı xü zi wujadı werzena koliya dana pêser u veşnena, adır kena Zel rê zi vana ; " Kerger biya wutyadı bıpewjı". Zel kergerı ê adıri sero kebab kena, pewjena. Na Zel rê vana;
- Tı burı, ez êy nê wena, mı o to rê ardo tı burı.
Nano teze u kerg kebeb kerda êy nana Zel vera vana;
-Zelê tı nê çiyê pewtaye burı. Ez çiyê pewtaye nê wena.
Heş bı xü zi, xü rê goştê kavır ardo. O na goştê kavır zi hewt roj dayo pawıtenı qandê kı boy bıkewo cı u dıma na goştı boyını buro. Heş nêy weş zano kı insani goştê xax nê wenê. O şamiya xü weno, Zel zi şamiya xü.

Di rojana tepya tı weynena Heş fına şıno teber, fına gêyreno yeno kı fekê cı dı selênda pırrê haki tepışto o yo yeno. Çend roji zi Zelı nê haka wena. No di roja ra, hirê roja ra fınê şına teber u Zel rê werden ciya ana. Xü rê xax u Zeli rê zi çiyê pewtenı ana. No Heş şıno çorşmeyê dewan ra Zeli rê şıwanan ra kavıri remnena ana wexto kı dewıji xü rê nan-man pewjenê no şıno nanê inan ina ra tıraweno. No wuna roj bı roj Zelı wari keno. No Zelı dı rakewno Zel hendı weynena kı, Heş ra bı halê menda. Zelı çiyê fam nê kena, Zel vana qey "-Ez nê weşa, ez tersaya, ez remnaya qey co ka no pizeyê mı wuna beno berz. Laberê, halê Zel çınyo kı, Zel werzo pay. Her roj no Heşı, bınê lıngandê Zelı lêseno. Bınê lıngandê Zelı biyo zeydê pelê cıxari hendıkı biyo tenık. Na dıha nê şena werza pay. Xü rê wuni ronışta. Heş cı rê çiyê anase na werzena pewjena hendı.

Çend mengi rawêreno, Zelı wuca dı serrê, serrê dı mengi manena. Dıma Zel rê tutê (qeçekê) bena. Zel bermena, qirena, qirena Heş ra. Vana;

-Qeçeko yeno edo sekera?

Heş cı rê bı işareta vana; "-Qe metersı, ma heşi seni çel u çuk anê, tı do zi wuni biya rê. Metersı ez a to hetı."

Wuca dı bı rezileya Zeli rê qeçekê beno. No tûtê Zelı u ê Heşi cor ra heta naki het merdımo. Cêr ra heşo bı pırçıno. Yani hırçıkıno. Muyê cı zeydê Heşo. Zel dı roji, hirê roji qet nê weynena lacê xü ra. Na vana;
-No dolê Heş o do mı rê sekero? Wa xü rê bımıro.
No Heş yeno destê xü nay ra beno, nay ra heskeno, pıstınê nay veceno teber u lacê xü ano cı ver, vano; "-Şıt bı dı cı, Zezzê qeçek Zezzê qeçek."

Zel fam kena kı no yo se vano. No vano; "-Zezzê Zezzê..." Yani vano;"- Zelı." No vano; "-Qeçek bermeno."

Dıha Zelı zıwanê nêy fam kena. Zana o çıçi vana. § qey Zel zi veşena nê qeçeki rê. Qeçek hefteyê bermeno u Zel nê gina xü vırar. Dıma Heşı Zel ra qehrêno, vano; "-Bı gi xü vırar."

Zel werzena laceki gina xü vırar u pıstınê xü çekena fek u şıt dana cı. Fınê şıt da cı tepya se na qeçek da xü ra heskena u lacê xü rê mısena u guniya cı gırêyena qeçeki sero. Dıha her roj qeçek berma se na yena şıt dana cı. No qeçek beno çend menge no beno gırd. Na Heş wêynena kı na Zel qeçekê xü ra heskena. Heş xü rê fıkrêna kı, na cınêk dıha no qeçeki nê veradana, terk nê kena u nê şına. No weyneno kı Zelı nê şena werzo pay u qeçeki rê şıt bıdo u bewno cı. Qandê coy yewaş yewaş no dıha lınganê Zelı nê leseno. Lınganê Zelı yewaş yewaş benê rındi. Na werzena wêynena qeçek dı xü ra. No Heş zi çı wext vıcêno se teber jew fıni kêberi gino jew fıni zi nê gino. Heşı vano belki; "-Na dıha ne qeçeki ne mı terk kena. Dıha qey na nê şına."

Rojê, dıdı, hirê na cınêk xü dana nê zanayış ro. Na hetê kêberi ra nê şına. Qandê kı kêber siyenda wuni gırda kı na qethinen nê şena êy ca dê xü ra bıluwno. Nêyse çend mengi ravêreno. Qeçekê nina çend menge se, nêzana. Xeylê wext ravêreno u no Heş bawerey ano Zelı u vano belki a do nê remo, nê şıro. Rojê no Heş kêberi nê gino yanzi xü vira keno, şıno. Zel weynena kı wıllı na kêberı akerdeyo. Na qeçeki herun dı verdana yu na tayın çaput-maput vaşiyê pelê cı qalınd pêşena xü lıngan ra yu, co kı sewlê cı çınyê erdo pêro koyo, pêro siyê, pêro teliyê na vaşo nerm pêşena xü lınga ra u heta çendı ray şi xeylê vaş zi kena xü qol bın u na kewna teber. Na ne zana mılê çepo, ne zi zana mılê raşto u ne zi zana hetê koti ra ameya. Na a şıkeftê Heş ra kewna duri. Na hen dı kı tede hüküm esto remena. O vaşo kı lıngandê cı dı rê, dırenê, puç benê u na ina erzena. Zaten na xü dı vaş arda u na werzena tenekna pê gırêdana lıngandê xü ra u na tım remena. Lınganê cı gunenê siyaro, goni dı manenê teli şınê pirasenin senin benê se na vana; "- No bira mı wutya dı bi vino se, o do mı parçe kero u bero goştê mı buro. Dıha çiyê nê kero. Ez hendıkı şena bı remma."

Na remena remena wıllı wêynena kı na raya kı hetê dewa cı ya. Na wuca dı fam kena kı dewa cı wuca ra nezdiya. Na şına şına kewna rezandê, mêşandê dewi miyan. Na wuca dı xü darê bın dı nımnena. Qandê kı vırt u vırana. Heş çınayê cı kerdo parçe parçe. Çına sero çınyo. Na wuca ra vêyndana dewıja u nameyê embıryanan dê xü vêndana u na vana;

-Keçê Eyşê, keçê Fatê, keçê Emê keçê bêrê ez Zel a. Ez zel a ez a fılan erdi miyan dı ra, ez vırt u vırana. Mı rê dı parçey çınay biyarê, pıradê, bêrê mı berê ez wuna vıran nê şena bira dewi miyan kewa. Keçê rew bêrê Heş mı remna bi u ez êy ra remmaya, ameya. Eger o biro mı tiya dı bı vino se o do mı u şıma piya parçe kero. Rew mı resê mı wutya ra berê. Keçê ez Zel a, ez ciniya Heseni ya, ez Zel a fılanana.
Nê dewıji vengê Zelı ginê u vanê;
-No veng, vengê Zelo. Na kı qirena vana; "-Ez Zel a." No çıçi yo na Zel no hirê seriyo werte dı çınya. Hele ma şırê beno kı na nê merda cayê ra ameya.

Nê hema dı parçey çınay xü ginê u şınê. A ju zi hema palto merdedê xü gina şına. Vengê nina yeno nezdı Zel vengê ina aşnawena, Zel nina duri ra vinena u qirena vana;

-Kêynê veramı bıremê birê hendıkê tehlikeyê çınyo rew bêrê.

Nê yenê kı e Zel vırt u vırana. Hema nêy palto çekenê Zelı ser. Zel ginê benê kêydê Zel. Hema lênê aw kenê germ. Zel sere xü şıwena, embıryanê Zelı çınayê xü anê danê Zel ra. Qêy mêrde, kêyê Zel vato belki Zel merda u nêy werışto çınayê Zelı çekerdo. Embıryani werzenê werxanê çekenê Zel ser. Cı rê tayn şorbe germ vırazenê, danê cı. Aqıl yeno Zel sare, Zel koti ra ameya, lıngi pêro bırya yê, pêro dırbetıni yê, dar u teliy canê cı hemme kerdo parçe. Canê cı hemme dırbetıno. Nê anê dırbetanê cı bı tantıryota pak kenê. Çi-mi savenê pıra, çına danê pıra, şamiya germ danê cı na kenê ca miyan. Dıha na xeber rışenê bıraran dê cı rê, mêrde u vıstewrandê cı rê, nê hemme yenê. Zelı vana; "-Hal mesele yê mı wuna wuna..."

-Heşı ez berda. Qeçêdê mı zi cı ra esto. O yo wuca dı u Heş do nıka biro. Heş do boya lıngandê mı banco banco cayê kı mı pay kerdo o do boy kero u biro. Gerek şıma êy bıkşê. Eger o biro zere kewo se o do mı parçe parçe kero.

Dew dı heme camêrdi, merdımê Zelı, peye yê ina, peye yê dewıja pêro çeki, tıfıngan u rextê xü gırêdanê u yenê. Vanê;
-Tı qe metersı Zelê. Ma do gürwe yê êy hel kerê. Ma do êy bıkşê.
Şan beno Heş yeno şıkeftê xü kı Zelı çınya. No werzeno ray boy keno şopa Zel ra yeno. Ver kêberê Zel dı vındeno u no vano;
-Zezzê, Zezzê, bêri Zezzê, bêri Zezzê qeçekê ma bermeno, çıçık wazeno. Zezzê bêri Zezzê.

Heşı zey dê vergana kuz-kuzê cı yo.Dewıji qe çiyê fam nêkenê. Laberê Zel zana o yo se vano. Deji wazenê bıvıciyê tebêr u Heşi bıkşê. Laberê mêrde yê Zel vano;

-Hele şıma vınderê. Na gürwe, gürwe yê mın o. No namustê mın a kay kerdo. No cınya mı no hirê serro berdo. Ez o nêy parçe kera.

Mêrdek hema fınê ra xü erzeno teber u fekê tıfıngi dano çare yê Heşi ra u gule yê veradano. Laberê qe xemê Heşi niyo, Heş nê kewno. No gule dano pize ro, dano sine ro no hewt guley veradano fına zi qet xemê Heşi nê beno, Heş nê kewno no wexto kı nê guleyan weno, ze kı jew-jewi rê vano; "-Bi zey dê Heşa dırbetın." No Heş wexto kı dırbetın beno u derb weno, no beno har tew hücumê ser kêyi keno. No vano;
-Zezzê, Zezzê heta Zezza yena.

No her kı yeno nezdi, nêy gule yê veradanê cı.Zel tersena u yena teber çı bı vino. Camêrdi guley veradanê Heşi. Laberê Heşi rê çiyê nê beno. Zeli wuca ra camerdarê vana;
-Guley êy dı kar nêkenê. O adır ra terseno.

Dewıji fınê dı komê koliyan acıfinenê u ginê destê xü u çekenê bı cı. Wuca dı no Heş nêşeno vındero, remeno. No sileh u guleyan ra nê tersena. No adır ra terseno qandê êy xü dana ray u wuca ra remena. Dewıji dew ra vıcênê kewnê pêy Heşı. Dewıji çorşmeyê dewan zi yenê pêhet u kewnê Heşı dımı. Heş nê wazeno şıro hetê şıkeftê xü ya u cayê şıkeftê xü bıkero eşkere. Qandê co zi xü dano rayna bini. Teqaya silehan u qirqira merdıman ra, remayena şênıki ra heş zi tersena, remena u hurmêna. Hurmêna, ema senin? Wuni zey dê deve. Deve senin bı boro, Heş zi wuni hurmêna. Vengê Heşi, vengê silehan ra u vengê camêrda ra hirê dewi kewnê pêmiyan u kewnê heşi dım. Fına zi nê şenê Heş, nê şenê gurwe yê Heşi bı vinê. Dıma kesê yeno Zel hetı u vano;

-Zelı, ma yê Heşı nê vinenê bê ma rê cayê cı bi mısnı. O şiyo kewto qulda xü mımıto u ma yê nê zanê cayê cı koti dı ro. Heşı fına bı vini. Ma nê şenê şırê cı ser. Tari yo ma rayı nas nê kenê . Beno nê bebo kı no xu çekero ma ser.

Zel tersena, Zel nê wazena şıra. Laberê ê kı bende yê Heşi dı rê agêyrenê Zeli nanê estori ser, ginê benê. Vacı vist (20) peye zi bı Zela şıno kı; Ma no Heş dişmenê Zelo, o do biro Zel bı remno. Nêy ay benê hetê koyê Heşi u vanê;

-Cayê Heşi koti dı ro. Wexto kı tı vıcya ya to di cayê cı senin bi senin nê bi?
Zelı duri vındena u a vana;
-A si ya kı kêberê êy fek dı, a si kêberê cayê êy a. O dırbetıno o yo zere dı. A si dimdê kı şıma êy bı vinê.

Tayn peye u tayn camêrdi sileh destan dı kêberê şıkefti dı pawenê. Tayn zi siyer hewadanê. Siyer hewadanê se bı sileha şınê zere, Heşı fına hürmêna inan ser u zere ra vıcêno teber. Wuca dı dewıji koliyan kenê adır u kosewiyê koliyan çekenê nêy. No dıha adır ra veşeno, mıreno. Nê şınê zere yê şıkefti cı Zel zi şına zere u a vana;

-A no vaş mı rê avıst bi. No doşegê mı bi, a nê koli zi qandê mı ardı kı, ez şami bı pewja. na kardi, na sela, a no çiçi tiya dı esto se, o dewıjan ra tırawuto, ardo u mı kerdo wari. Şıma Heşi kışt, gere şıma qeçeki zi bıkşê. Ez nê şena no nimçe wari kera.

Dewıji, waştena Zelı anê ca o qeçeko kı biyo êy zi wuja dı kışenê.



Awk bıd Leylê ez veyşaya

Arêkerdox: Cihat Kar
*Siwon ra yew deyr


Hin yere wu helay şani
Xu hel bıdı kıştay bani
Ez wu tu ma xur dı qal dani
Awk bıd Leylê ez veyşaya

Mı va dost u dışme pey nêzani
Şin dayk u bawk ma ra vani
Ma ri bên dışmeni gani
Awk bıd Leylê ez veyşaya

Mı va putê ez ha şına Seferonu
Def u dawıl purêdonu
Vengi cı şêr wu Leyl goşonu
Awk bıd Leylê ez veyşaya

Mı va taxay Heci ha ma kişta
Zerenc fıraya pa nişta
Ez erziyaya mı tepişta
Va belki sera Elay nişta
Awk bıd Leylê ez veyşaya

Mı va aşm vicyaya aşma zerdı
Şoqi xu da wu Pali ser dı
Çı keyneka bexti ver dı
Qeder mın wu ya pê çare dı
Awk bıd Leylê ez veyşaya

Mı va herê zerenc zerencê zeri
Dayk u bawki tu gawıri
Peli ma çini ma pey fıri
Wesar bidiyu ez tu beri
Awk bıd Leylê ez veyşaya

*Siwon: 33 dewon ra müteşekil yew mıntıqê Darêhêni (Genc) yu



Kam cınyandê xü ra tersenê?

Baba Qef

Rocê dewê dı camêrdi meydan dı tiji verdı ronıştê u camerdeya xü pêrêvanê. Harun zi erzeno u vano;

-La vızêr mı qırmeyê xü eşt xü doşi u kewta ray. Hıma ez senin dew ra vicyaya teber xezalê do çım siya, lıng sıtun, qelaw u ruwenın kewtı mı ver. Tıfıng mı destı hıma mı xü eşt érd. Mı nişan gırot u mı tetıki ant u xezali ra qijiniyê do vıcya vıllı goşi kerdê ker. Cemétı miyan ra hıma ju erzeno vano;

-La Harun zuri mekı ka ma goştê na xezali nê di u ma nê werd. Ka koti dı ro na xezala to?

-Yaa..mı xezali ard kêye u cınya mı senin xezali di nê di bi qiriniya cı u xeberi pisi da mı u ecdadê mı. Hıma qirayê u vatê; "Na héywanerı tiya ra berı. Goştê na heywaneri nê kewno qüşxana da ma" Mı seke senêke mı nê şa vekê cı tepşa. Mı da pıro u çımê cı kerdi siyay u mı hıma güleyê da fekdê tıfınger u mı teqna. Allah tayın merdıman raşti reyneno. Kêyna kütıki xü eşt teber merden ra reya. Mı zi xezalı eşt kütıkan ver. Ceméti ra ju hıma erzeno vano;

-La vıllı, hélal bo to rê. La raştey zi tı camêrdê. Ez cınya xü rê çiyê wuni bıkerase kêy mı veşneno. Ez nê, a tıfınger gino u nano mına. Harun vano;

-Bıra gerek merdım tayın camêrd bo. Cınya gerek cayê xü u hédê xü bızanê. Vıllı sileyê dana pıro felegê xü şaş keno. Cınya çıçiyo. Camêrdê koley cınyay, zaten camêrd niyo. Xü rê şırê leçeki bı erinê. Qıseyê Harun qedêno nê qedêno ézanê ine vêydano. Cemét werzeno şıno cami u nımazê xü yê ine kenê. Dıma nımazi xoca wézi dano u wézi tepya xoca vano;

-Ez ewro wazena şıma rê çiyê vaca. Zuri günayo. Merdımo kı zuri kenê merdım nêşeno qinê ina kero. Kêyê zurkeri bıveşo kes inan nê keno. Ewro edo şıma ra çiyê bıwaza u waştena mı noyo, şıma do zuri nê kerê. Cemét vano; "vıllı bilı, bı namedê xızırê xocay ma do ewro zuri nê kerê u cüwabê to raşt bıdê." Na vateni tepya xoca werzeno cemét ra pers keno u vano;

-Camêrdêno şıma kam cınyandê xü ra tersenê?

Cemét hema fınêdı werzeno pay. La Harun zi herunda xü dı ronışto u nê werzeno pay. Xoca vano;

-Harun tı çırê nê werışti? Tı cınya xü ra nê tersenê?

Harun zi erzeno u vano;


-To qalê cınyar kerdse saqayê mı şıkyay ez senin werza pay.




Çımê feleki koribê

Koyo Berz

Dı wextê dı, sukê dı, taxê dı, mahleyê dı çıhar embazê pê benê. Nê çıhar heme embazi dı serê dı dest bı wendenda xo ya sıfteyênı kenê. Dest peykerdena sıfteyênı ra heta peynida wendenda xo ya Lise piya wanenê. Nê çıhar heme embazi wıni pêra hes kenê wıni kenê, nêwazenê pêra abıriyê u duri kewê. Nêwazenê rojê pê teniya verdê. Demo kı kes nêzano kes vano qey çıhar heme bırayê pêyê. Wıni zi ahlaq, karekter u dürüvê cı pê maneno. Çıçiyê cı bıbo pêra bara kenê. Labırê çımê feleki kori bê, ma felek verdano. Çı heyf heyat u heyatkerdenı, emır u emırkerdenı, hal u hewalê dınyay u rozê ravey zekı asenê wıni gengaz niyê u wıni zi nêverdenê. Heme çi zey kesi ray nêşıno u zey kesi nêbeno. Hesabê keyi u ê çarşiya pê nêmanenê u pê nêtep_eno. Wext beno waştenê kesi zey kesi ninê ca u zey kesi nêbenê. Dınya visolo, zalımo, kambaxo, bêbexto, bêinsaf, bêhis u bêwijdano. Heyat kerdenı u heyat ramıtenı zi zalım, bêhis, bêwijdan u bêhewiya, zey kesi hereket nêkena u zey kesi nina ca. Günay heyat kerdenı kesi nino. Xeyê zahmetey, zorey u çiyê gırdi dı heyatı dı estê u ê çi fınê ra, nışkê ra u bêhemd vıjênê kesi ver. Bol çiyê weş, şirın, nêweş, bêtam u visolıni vıjênê rayda kesi ser, dı heyatê kesi dı. Çiyê, çiyê zey kesi nêbeno u zey kesi ray nêşıno. Zekı merdım fıkırêno, wazeno, xeyal keno, xeyali vırazeno u ronano wıni nêbeno. Wext beno kes qedê bol çiya nêbeno, bı inan nêşeno u kewno va, talazok, pêl u xezebdê inan ver. Demo kı kes kewno xezeb u pêlda inan ver, ê dıha gıraney (yaxey) kesi nêvıradanê u kesi xover kaşkenê u benê. Kes zi zey perdê daranê amnaniya inan ver şıno. Dıha verniya cı nêbırêna u nina gırotenı. Wext beno pêl, va, talazok, laser, xof, ters u xezeb inan xover kaş keno, xijıkneno dano si u kemeran ro, çal u kortan ro, dar u beri ro u bêaman xover vaydano u beno. Wext beno zi kesi koyan serra, layan serra, bahran serra, sukan serra u welatan serra vaydano u beno cado dur u xerib, cado nêsınasnaye, xerib, bêwijdan u bêaman. Qay esto se şert u şurti, imkan u hali ney rê ray danê, yan zi kes lazımeya inan vineno u his keno. Qay esto se nê şert u şurti lazımey vinenê kı kesi pêra abırnê u duri finê, yan zi bırışê cado dur, xerib u nêsınasnaye. Qay esto se nê zi şert u şurtê heyati yê una, bı no babeta vıjênê kesi ver. Wext beno çi destê kesi dı nêbeno u destbereya kesi çiyê nina. Çi, şert u şurti bı xo vıjênê kesi verni, kesi vaydanê, erd ra kaş kenê, xijıknenê, têser u têbın kenê, vaydanê u benê hetê istiqamet u hedefdê xoya.

Demo kı nê wendena xo ya Lise qedinenê, o wext belli beno kı, do pêra abıriyê u her jew do hetênaya şıro. Bahdê qedinayenda Lise, nê zanê rayê cı do pêra abıriyê u hergı jew do hetê welatêna yan zi sukêna şıro. Qandê coy, qandê na abırnayenı xo miyan dı şênayiyê, şênayiyê da kêfi vırazenê. Dı a şênayey dı qerar gênê u soz danê pê kı, şırê rezê embazê dı hergı jew darê da meywi, fırigi bıkarê, qandê rojandê verni. Qandê kı pê xo vira nêkerê u biyarê xo viri. şıma zanê dınya bênan u bêsolo, ne ver u ne zi peyê cı belliyo. Qandê coy kes nêzano verni dı do sebo, verê kesi hetê kotiya bo u çıçi biro kesi sere dı. Dınya dı heme çi şeno bıbo u heme çi biro kesi sere dı. Heme çiyo weş u nêweş esto u kesi vernidıro. Merg, felaket, kıştenı, tepıştenı, zindan kewtenı, koçkerdenı, macirey, sırgun kerdenı, xeribey, hesretey, vıjyayenı, remayenı u herwına heme çi esto u rayda kesi seroyo. Kılmeya cı, mendenı u nêmendenı, lecê xoverdayenı, lecê xoser u serbest biyayenı, lecê heyat ramıtenı, lecê azadi u serkewtenı, zey merdıman, zey şarandê binan heyat ramıtenı u herwına dı ê rojan miyandıro. Rındey u xırabey, weşey u nêweşey tım bı kesiyaya u bı kesiya yena. Ju ju fını a kesi kaş kena ju ju fını kes ay xo dımı kaş keno. Tı çıçi vajê dı heyatı dı esto u kesi ra duri niyo. Tı hend wınênê nışkêra vıjêno kesi ver u heyatê kesi ser u bın keno. Wext beno kışeno, wext beno dırbetın verdano, wext beno çiyê nêverdano ano to sere dı. Wext beno zi destan erzeno to mıl u to ya embazey, dostey keno. Yanê tal u şirın, tırş u tun, tamın u bêtamın, weş u nêweş, janın u jandarın, qahrın u kêfın heme nezdi to yo. Çıçi bıwazo u çıçi biro hesabdê cı ey dano. Heme çi, heme çi rayda to vero esto. Biyayenı u nêbiyayenı, diyayenı u nêdiyayenı to ra duri niya u tım bı to yaya. Wext beno mari, vergi, heşi, cın u cınawıri, mahluq u bêmahluqi zi vıjênê rayda to ser. Wext beno verg u miya piya çerenê, wext beno bıra bıray rê beno dışmen.

Qandê nê semedan, qandê nê çiyan, wazenê kı hergı jew darê bıkaro u a darı ze xatırat temsil kerdoxê ey bımano. A darı nişanê heyatı biyayenda ey bo. Ê darê inan inan temsil bıkerê. Hergı dara jewi o bı xo u temsilkarê ey bo. Embazo kı, yan zi embazê kı heyatı dı manenê, eger imkanê cı bıbê bewnirê ê daran ra, inan awdê u gırd kerê. Embazo kı, yan zi embazê kı dı heyatıdırê, gorey imkanandê xo, qe nêbo serı yan zi çend seran ra fınê birê ê daranê xo ziyaret kerê, vaşê çorşmedê cı bıçinê, bınê cı pak kerê, awdê u sersida cı dı roşê. Sersida cı dı roşê, bewnirê gıl u perandê cı ra u qeratiyê xo u ê embazandê xo ê gıl u peran miyan dı bıvinê u biyarê xo viri kı, inan vira nêşırê. Yanê embaz yan zi embazê kı dı heyatı dı manenê birê ê daran bındı ê embazanê xo biyarê xo viri u hesreteya xo, viri ardena xo per u gılandê inana qısey kerdena biyarê zıwan. Qandê rojandê verni, qandê mendenı ê dari inan rê xelatı bê, xelatê da bol bı qimetı. Qandê rojandê ravey ê dari inan rê şahidê rojandê inanê weş u nêweşan bê. Qandê mendenı ê dari inan rê şahidê heyatê inanê gırsiyê u rew rewi werte ra nêwerzenê. Ê dari birê bırnayenı zi fına kokdê xo sero rüwenê u benê kıho u hendê heyatêdê merdımê heyat ramenê. Bê feleketandê gırdan, bêzerzele (erdlerz), bê afetan, bêriçan ra vetenı, bêawı mendenı, bêwışkayi, bêzahr serverdayenı ê rew rewi nêmırenê u wışk nêbenê. Qandê kı haya dışmendê çımsuran, goni rıjnayoxan zi ê daran ra nêbena. Ê do koti ra bızanê kı ê dari qandê inan ameyê karıtenı. Xo ra ê darê inan bê inan kesiya zi qısey nêkenê kı ê bızanê. Ê darê inan bê inan, ê heme bêzıwanê u kesi dı qısey nêkenê. Fitneyey u fêsatey ra, şeytaney u gere kerdenı ra zi çiyê fahm nêkenê. Xo ra no çiyo wına qerekterdê inan dı çıniyo u çorşmey inan nino. Qandê coy nêşenê ê daran rê çiyê bıkerê u inan bıdê qısey kerdenı. Ê daran weşêri xelatna nêbena. E, e inan weşêri dınya dı xelatnaya bina idealı qandê inan nêbena. Na xelata inan rew rewi kıhan u vıni nêbena. Fıkırê do idealo u rew rewi kesi viri nino çiyê do wına bıkero.

Qerar u sozê inanê dıdını zi, no yo kı, bêkıştenı, bêzindankerdenı, bêmerdenı, bêsırgun kerdenı, bênêmendenı çıçi beno wa o bo, vanê çend seran ra fınê, jewdê mengda (aşmida) Tebaxi dı birê ê rezi miyan dı, ê daran bındı pê hetı u en kemi hendê hefteyê pê hetı bımanê. Derd u külanê xo, mesele u pıroblemanê xo, rojanê xo yê bıkêf u bêkêfan, weşey u nêweşeya xo u herwına heme çiyê xo pêrê vajê u heyatê xo yê ravêrdi ser pê haydar kerê u malumat bıdê pê. Qandê coy vanê haya cı pêra bıbo, ka kam heyatıdıro, kam niyo bızanê kı, lazım bo paşti bıdê pê, pêrê yarmetey bıkerê u pêrê wahêr bıvıjiyê. Dı ê embazan miyan dı, ê embaz Boro´y rezêdê ciyo zaf weş beno. O rez zi peynida rezan dı beno. Nê çıhar heme embazi xo miyan dı hesab kitab kenê, hesıbnenê u vanê "Sukı ma çend gırd bo, çend bani vıraziyê, çend şên bo, ancax se (100) serı dı şıro ê rezi reso u ê rezi hewado. Yanê, ancax se serı tepeya suka inan şıro ê rezi reso u rez dekewo sukı miyan, tey bani vıraziyê u şar o cadı ca bo. Se serı kemêri sukı o rez nêresena u o ca nêkewno sukı miyan. Nê zi zaf emır bıkerê, zaf bıkerê se serı emır bıkerê.

Bahdê piya kerdenı nê hergı embaz darêda xo ya meywan, fırigan herineno u nê danê pıro şınê rezi miyan, qandê karıtenı. Wahêrê rezi embaz Boro dara Zeytunı, Dedo dara Vamêrı, Suro dara Encılewrı u Rojo zi dara Tuwêrı dı ê rezi miyan dı karenê, daranê xo awdanê, çorşmey cı çit kenê kı dewar-mewar, çorwey-morşmey u herwına heywanê gemı nêwerê. Darê xo yê fırigan, meywan karıti tepeya, ageyrenê yenê keyandê xo u çendna roji pêra benê vılla u hergı jew hetnaya şıno. Yanê terkê pê kenê u pêra benê vılla. Ê embaz Boro´y dezayêdê cı beno. No dezayê xo tembe keno kı heta serê dıseran o dezay cı şıro u ê daran awdo kı, darê cı xo bıgirê u wışk nêbê. Xo tepêşê kı, bışê gırd bê u bıresê. Hetan kı darê cı xo tepêşê vanê heftera fınê yan zi çend heftan ra fınê inan awdo kı kıho u gür bê. Ma cor dı va, bahdê vılla biyayenda inan hergı jew hetêna dano pıro u şıno.
do dom kero...



Ez Nemıreno

İbrahim Doğan

Azmeno kewe KOYE BİNGOLİ
Çuçigi çiçegi luliki
Domane ke kefkene çiye xore derd nekene
Rindeki pisini, neweşi, seqeti
Mı şıma kulinara zere canra heskerdene
No qelbe mınoke heskeno eesta
Çıme mıne ke vinene goşe mneke heşnene
Aqıle mınoke fam keno zone mıno ke cereno
Ez vineno heşneno heskeno
Mı bıkışene ez rena ki
Mıra hes bikere ke beno hes mekere ki beno
Ez heskeno na mıre besa
Veşande vşano mırde mırdo juke bıberbo tey berbeno
Juke buhuyo tey huyino juyoke kederlibi tey kederliyo
Ez neweşade neweşo merdade merdo
Ne ne ne ne ez bımrine rena weşo
Mıçımde qase duyaye gırso qelbe mı
Heskerdene iasnike hesbikero bene zaf
Ze lazute ke kulbe bene bostane ke emegdanecı
Mı bıkışeneke ez rena nemıreno
Ez şikino ebe kardi isani bıkışne
Ebe sila tetig bonci qurşınkerine
Ama nekardi dano çiyera
Ne tetıge sila onceno jura
Mı toxume heskerdene ramıto na dunyara
Be ağwe bımanoke ez ebe heskerdene keno kewe
Cawoke rındekiya heskerdena tedera
Qey şer biki qey bımri qey bıkışi çı sebebra
Caye kinde bıratiye
Cate tersde itibar
Qelbe xora xırabiye kuli vejeno erzeno
Gereke bivini bıheşni hesbikini
Mı bıkışeneki ez gerke memirine
hitan biratiye ame orte isana
Seba rındekiyo bıratiye ez cane xo bıdıne
Ebe zone xo qesebıker ebe zone xo binivisni buani



Çek Çek u Zım

Roşan Hayig

Dı kaykerdena na kaydı çend merdımi benê wa bıbê na kay kay bena. Qandê kaykerdenda na kay kaywani rêzêna pêpeydı vındenê. Kaywano en sıfteyên xo çewt keno, çog dano, o kı ey peydı vınderdeyo destanê xo dano miyanedê ey ser u xo ey serra çıtme çekeno. Xo çekerd tepya o zi di-rê gami eyra duri xo çewt keno, çog dano, o kı ey peydı bı o yeno ê sıfteyêni u ey serra xo çıtme çekeno. Xo çekerd tepya o zi çend gami inan ra duri çog beno, o bin yeno xo ê hirê hemını serra çekeeno. O en bahdoyên xo hemını serra zew bı zew çekeno. No fın o sıfteyêno kı en veri çewt bıbı u çog dabı o werzeno xo ser u o xo ê hemını serra çekeno. No fın o kı ey dımı xo ey serra çekerdbı o werzeno xoser u xo inan serra çekeno. Bı no hesaba nobetı vırnenê u xo pêzewbini serra çekenê.

Babetnadê na kay esto. Dı na kaydı zi en veri kaywani xo miyan dı qırş degênê, bena maya kê se o şıno xo çewt keno, çog dano, serey xo cıneno xover, destanê xo nano xo külemekan ser u bêhereket vındeno, ê bini zi yenê xo bı rêzêna, bısıreyêna ney serra çekenê. Kaywanê kı pêpeydı rêz biyê inan hemını bêkewtenı xo çekerd tepya no fın o kı çewt biyo o tenekna dıha xo keno berz u nê fına dest pey kenê u xo ney serra erzenê. Wexto kı zew nêşo xo çekero, bıkewo yan zi ê merdımê bındê xo bıfino, no fın bena may ey u o şıno çewt beno, çog dano u ê bini yenê xo ey serra çekenê. Hendıkı hemını xo çekerd u zew zi nêkewt o kı maya ciya o tım xo keno berz. Heta wext beno kı, bı xo berz kerdena, berz kerdena tam payra vındeno u nê xo cı serra çekenê. Hetan kı zew nêkewo nê tım xo ê merdımi serra çekenê u kaya xo ramenê. Kam kı nêşo xo çekero, ya bıkewo yan zi o kı o xo cı serra çekeno ey xobındı bıfino, nofın bena may ey u o kewno herunda ey. Nofın o kı veri çewt bıbı ey u ê kaywanandê binana xo ey serra çekenê. Bı no hesaba na kay kay bena. Na kay hım qeçeki, hım xorti u hım zi resayey kay kenê. Na kay babetêdê kayda herekda derga.

Dı kaykerdena na kaydı kaywani benê dıqefley. Bi qefley tepya nê mabêndê xora xetê ancenê u hendê dergeyda a xetı xo rê hendê dıwedan hera gewi vırazenê. Herayey u dergeya gewandê ninan vanê zeypê bo u xeta werti, xeta verdê ninan sinorê nê wırnan qeflan bo. Gewê xo zeypê vıraşti tepya hergı qefle kewno gewda xo miyan. Bı no hesaba gewandê xo dı pevero, hemver pê, pê qarşiya vındenê u pe pawenê. Qandê kaykerdenda kay cay xo gırot u hadre bi tepya, hergı qefle bı nobeta, sıreya merdımê xo rışeno kışta binı, gewda qefledê bini miyan kı, o destê xo zewiro do u bıremo biro gewda xo miyan. Merdımo kı do şıro kışta binı, o merdım fınê-dıfıni "derabul" vano u gan weno kışta binı ser. Vanê o merdım şıro ê qeflira destê xo zewirodo u peydı bıremo biro gewda xo. Wexto kı merdımê ê qefledê bini ey dıgewda xo dı tepêşê u nêverdê o xo gewda xo u ımbazandê xo resno, o merdım veşeno. Labırê wexto kı destê xo zewirodo u bıremo biro xo gewda xo u ımbazandê xo resno, o kı ey destê xo dayo pıro o veşeno.

Wext beno o kı şiyo akışta binı, ımbazê a kışta binı ey tepşenê, labırê o xo teslimê inan nêkeno, xover dano, xo kaşkeno u anceno kı xo inan destra vırado yan zi inan bıxoya kaşkero u biyaro nakışta xo. Wexto kı yeno reseno xeta nabêndê wırnan, yan zi destê ımbazandê cı nakışta xetıra resenê cı, ımbazê ey zi şınê paşti dayenda ê ımbazdê xora u ey ancenê kışta xo. Labırê ê kı şınê armetey u paşti dayenda ê ımbazdê xora, vanê lıngê inan xeta nabêndê inan nêravêrno. Wexto kı ımbazê ney ney bancê gewda xo u ravêrnê nakışta xeta xo, ê merdımê ê qefledê biniyê kı perayê ey u waştê ey tepêşê, zep kerê ê heme u o kı ey destê xo dabı pıro, pêro piya veşenê.

Merdım yan zi merdımê kı veşenê ê kayra vızênê u şınê koşeyê dı roşenê, ê kı manenê ê kaya xo kaykenê. Kamcin qefle merdımanê kamcin qefli hemını bıveşno o qefle a kay qezenc keno.
Na kay en bolki keynan u cenyan miyan dı yena kaykerdenı. Na kay çımakerdeney, çapıkey, hereket u qüwet wazena. Wext beno qefleyê zewdê bol qüwetıni xo miyan dı tepşenê, labırê nêşenê ey zep kerê, o ê hemını bı xoya kaşkeno kışta xo.



qewaxi o aşme

Ali Himmet Dağ

aşma newiye
xo mı ra şeveknena
permelinê ro, çıçegê henare
baxçê qurbete de
ê qewaxê ke
verba destê şodıri vınetê
rengê çımanê qurbete doşenê
çıçıkanê astara ra
haê reze biyê;
saê ke gulbang derê
verê çewres asparê aşm o roji de
berbenê; isira qurban kenê
aşma newiye
xo mı ra şeveknena
permelinê ro, dendıkê sae
zerrê pişkira waştiye de
şımıêrê tari
rêça mı doz kenê
vıran manenê qesê zerri
verê helmê asıni de
mıloçıkê kılame
oncinê lerzanê* qewaxe
benê pele, benê çıçegê henare,
benê dendıkê sae, benê va
aşme thalde ra vecina
asparanê xo ruşnena verba qewaxa
vana: asparê roji ki nina dıme raê
diyağ bıde taê, taê, taê!

* lerze: taqe, gıle, lızge



Basarağê isani ke gırê diya...

Asmêno Bêwayir

Destevera mı nina ke qesanê xo raê da bine ra biari zon, inu bıxemelni, hemgên pırakeri, yanbegi ya ki sairki bınıqırni. feqet taê derd u keder esto ke tabat ro zerrê mordemi bırrneno, namê i derdu yê hergı jüyê esto, hergı jü caê ra pêda beno, axıri reseno, kuno zerre. Dırbeti keno ra, goni tıro sona. Dırbeti bena khul, rew rew, satanê xaxudu de o khul dino ra. İ derdu ra jü, taê ey esq name kenê, taê sewda, taê ki zobina, taê teynabiyene, ya ki jü huriyaisê canio...

Ge ge ğeyal kenane, eke Ferhad bıreştêne Şirina xo, hunde koy qule kerdêne? Kerem esqê esliye ra vêsêne, Mecnun riyê Leyla ra vılêşiyêne ro? ya ki i sair u ozanê ke esqê xo ra marum nêmendêne, sewda zerrê xo hunde beli kerdêne, lawıkê eşqiê weşi, kılamê zerri vetêne ro ser? mordem ke dewa xo ra düri nêkewtêne, caru hesreta welatê xo untêne, hay ro qedr u qimetê welatê xo biyêne, hunde kılamê ğeribiye bestêne tê? Ez vaci nê...

Ma, çıko, senê çiyo ke quli, isani unceno cı? Sırro, nêzanıtena, cı nêreştena? Çıbawa, ma rê hem beno cenet, hem beno ceneme, hem unceno, hem thon dano, hem sa keno, hem derdu mian de verdano, hem fino huyiyais, hem fino berbis? Sırr u nêzanıtena ke hem sewda isani rê wes yena, hem ki xeta (derd) ana ser de, ebe cigeru khul dano gırêdaene...



Veynde

Zerweş Serhad

Mıleta marê
Yê Dımıliyarê
Heta key rojda qeyam
Dısmeni destdı
Ma tiyarsayê bimı vılay

Werzê fınê xo ser
Xenzirarê vazê teber
Dezayarê bıdê xeber
Mılet arêdê pê ser
Zıwanê xo vejê teber

Mıleta ma bol eşiri
Ma bolna vêşiri
Ma bındest u yesiri
Heta key na nêçari
Vazdena key mıxtari
Ma pêro war u brari
Esta xebera may u pêri

Nêçareyda marê beso
Merdımeya ma marê çıniya
Qewmdê Moxol'irê hıni beso
Tarixê ma marê beso
Neya tepiya wa nêvazê no bêkeso

Lejkerê mayê mırenê
Dırbetınê mayê nalenê
Bê dırbeta êyê ma kışenê
Fına ma mezel kenê
Fına heqi zalımara gênê
Xortê nekay qe kesira nêtersenê
Hesabê verina perskenê.



Hardo Dewres

Usxan Cemal

Korta surede bine ra şa
kalo sıpe de xo şüt bine pak
Jiara paçkınera paçê mırodi giredenê
nika a Jiara maçi vêsna
Bonê Budwde nista ro evliya ma wa
Qelxerude bonê Eli de dergusa bervena
Khemerê bımbarek sera muya
Oli-Mıhemedi vejia
Golê çetu de qırva sarebırno,
awa xo zalala
Ana Fatma`de
kupi diyê zere kherr u zenga
çımê Muzir bavai de çilei fiştera cı,
zereweşiya
Kowo sur de,
warunê xoloj de bon rıznê hurenda xo paga
harde mamekiye (Dêrsım) az uze xo Zaza`ê
ma kerdme Tırk,
Khurmanc,
arav.....
hardo dewres
zono mara vano
Zaza wo
Piran de Pir Heseno,
Avasura cuamerd, çhêr Sey Rıza wo.
Dara heni de herdisê sıpe şeyh Siad`o
hometa mare ki bero serbestiye u azadiye
xevere ame zazawurê
Xızır u ilyas amê têare
nasıve xo niaz u qırvano
gaxan ke ame horte zazawu de fetelinê
Khalo gaxan u hermeta xo Xeza
verê dünike de roniştia
Xızır u ilyas wairê asmenu hard (erd)ê
usar ke ame yenê hure poşt danê zumini
Kêmerê Duzgın de mısayıvwo
Qelxeru de kêwrawo
Gole Xızirde bırawo
Hortê mıletê Zazawi de
bewair u besare (öndersiz) o
des u dı qursê wertê mıno Muzır de
Mia Anafatma vılê Harçıg ra gıredine
vayde
nat-dota
yena-sona
dara mına azgeliye
iqrarwo,
kewrawo,
misayivwo
soder tij est vile xo dardo
we riye xo çarnora bımbareki
hem tiko niadano
hemı du vano
soder,
pêroz,
sonde tij biye vind
asme vejiya riyê xo şüna
verê lozinera vêrd ra na moro şia wo
qal kena kamij miletra ê zaza wo
ma pêro waire itiqatê,
welatê,
mıletê xo me.



Ez to fıkırêna

Mıhê Élişan

Ez to fıkrêna
biyayey mı bı to ra esta

Ez to fıkırêna
to fıkırêna
u weşeya to
baxçanê to
bı awêy to.
zelaleya to...

Ez to fıkırêna
ez pêy to esta
sırf ha mi virda
dest leymıni,
fıkır xırabi ,
xo wahêrê érd u azmin vinenê..

Ez to fıkırêna
Homa pilo,
xoca xızır ma paştido
şar ma miyandı
nameyê to esto

Ez to fıkırêna
mesela, meselêy camerdey niya
raşteya to ze vaya...
ze hawaya,
ze raşteya astarey
tı estê
welato şirin.....




germeya to ze vaya goşanê mı dı

Faruk Yakup

-l-
zıwano kı ma pê fam nê kenê
bı o zıwana
ma çen qısey pêdı danê-ginê
bê kı fam bı kerê
ma pêra xatır wazenê.

éyni azmini bını dı
éyni estareyan bını dı
bı ciya ciya sereyê koşey dınyay dı
ma pêra kewt duri
ma bi wahêrê hewnan
êy hewnê zi nekı zeydê pêya bi.

vayêdo vıryaye
tofanê do bê hüküm
ma mabên ra ravêrd
ma nêy rê bê hadıre, zeydê bewrana
pelanê ma dı zerya ma vıni ke.

zerya ma dı kemaneya çiyê est bi
o kı nê cüwabi
pelçıqyaye
teqani rê hadıre
qin kerden esto ya
ka o kı qıseyan dı esto –germ-
ka o kı ixanetan dı beno vıni.

-ll-

germeya to ze vaya goşanê mı dı
çı wext tı vana "canê mı"
tiya aya kena
zerida mı dı
serehewadayen da sodıri.

arıqê serdeyda canê xü
canê mı dı germ kena
zerya to welatê do bê yasax wazeno
tı nê şena vaca
lewê to
nermeyda lewanê mı gêyrenê
tı nê şena maç kera
ez zi inad, bê hewna.

no şan zeydê şananê mın o bê hewnan
bı hérs
to fıkırêna
hewın mı rê biyo inad
nê kewno çımanê mı
ezi hewıni rê inad
nê rakewna
ma biyê inad ze bızana.

dêri biyê bê veng
şanê do bê müzik wazena
mı rê deyın bıdı
ımrê xü ra ju deqe
bı to ya ba
çı wext to gina xü vırar
a vırara kı germeya to bar kena
o wext wazena héme çi bıbo bê veng
u vındero o wexto kı ımrê ma ra şıno.

hisanê mı dı
to rê nefreti nê abırnena
to ra hézkena na zeri, sekera
na zeri dı ca çınyo intiqami rê
çı wext to fıkırêna
aqılê mı beno zey bir, fıkıri benê piyar
çı wext bê to
bı to ya hézkena.

tewayeni rê ca nê maneno na zeri dı
na şan şanê mın o
mı cephe akerd hewni rê
na şan ez to dı ra…nê rakewna…

"vira kı" to rê vaca
yeno o méne yasaxi qezenç kenê
u ma yasaxa rê mıl ronenê
ma niyê kı
êy yasaxan rê serehewana
héme dınya bê veng nê maneno
qandê kı ma bi bê veng
héme dınya nê bermeno
qandê kı ma nê huway.